Yakın zamanda işgal devleti İsrail’de, Beni Berak’ta meydana gelen ve art arda yaşananları, kimi taraflar bir terör saldırısı uygulayıcılarını ise terörist olarak nitelendirmişti. Filistin’in uzun süredir tanıklık ettiği çatışmaların 48 topraklarına yansıması ve Siyonist grupların can kaybının olması belki de bu söylemleri daha güçlü kılıyordu. Ancak, bu atmosferin yeni bir şey olmadığını aksine uzun süredir Kudüs başta olmak üzere pek çok Filistin şehrinde yaşandığını gelişmeleri yakından takip edenler bilecektir.

İşgal devleti İsrail, her ne kadar Pesah Bayramı’nı, Ramazan ayında Aksa’da sorunsuz bir şekilde geçirebilmek için diplomatik ilişkilere ağırlık verse de içerideki dinamikler yaşanabileceklerin haberini önceden veriyordu. Son günlerde işgal devleti ve kimi Arap ülkeleri yetkilileri arasında normalleşme çerçevesinde gerçekleşen görüşme ve toplantılar İsrail’i motive etse de yeteri kadar meyvesini verememişti.

Bir hafta içerisinde yaşanan tüm bu gelişmeler ise dışarıdaki ‘normalleşmenin’ içeriyi normalleştiremediğini gözler önüne serdi.

Filistinlerce feda eylemi olarak nitelendirilen bu girişimler, işgal edilmiş topraklarında kendilerine rahat olmadığı gibi işgalcilere de rahat olamayacağını gösterme girişimleridir, her bir eylem bir direniş olarak addedilmektedir.

Yerleşimcilerin Filistinlilere gerçekleştirdikleri sözsel ve fiziki saldırılar, durumun asla sunulduğu gibi olmadığını göstermektedir. Radikal sağın önde isimlerinden Ben-Givir her gün provokatif eylemlerini sürdürürken, daha dün gencecik bir çocuğa vahşice saldırılırken yaşanları sadece bir ”terör” olarak okuyamayız. Dolayısıyla bu girişimleri tek bir açıdan ve doğrudan bir terör eylemi olarak ele almak, yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir.

İşgal edilmiş bu topraklarda “terörizm” söyleminde bulunmak çok tehlikeli ve gerçek dışıdır. Uluslararası Af Örgütü’nün İsrail’in gerçekliğine yönelik Şubat ayında yayınladığı son rapor, İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarının apartheid rejimi ve insanlığa karşı bir suç olduğunu belgelemişti. İşgalin, hukuksuzluğun ve insan dışı muamelelerin hakim olduğu bu topraklarda neyi terör olarak nitelendiriyorsunuz?

“Rica: Bu metnin düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”