Bu yılki Sukot Bayramı sırasında, Siyonist yerleşimciler onlarca defa Mescid-i Aksa’da Tevrat’a dayalı bitkisel sunuları takdim ettiklerini gösteren görüntüler sergiledi. Bu Tevrat ritüeli, Mescid-i Aksa’da daha önce hiç olmadığı kadar tekrarlandı ve bu durum da normalmiş gibi dayatılmaya çalışılan onlarca uygulamadan sadece biri olduğunu gösterdi.
Aynı zamanda işgal kuvvetleri bir taraftan bitki sunularının içeri sokulmasına göz yummaya devam ederken bir taraftan da bitkileri sunan Siyonistleri engelliyormuş gibi yaparak Aksa’dan çıkardı. Üstteki iki fotoğrafta görüldüğü üzere bugün Tapınak Grupları tarafından paylaşılan bu görüntüler, iki hedefe hizmet ediyor:
Birinci Hedef: Filistinli, Arap ve İslam dünyasının bilincine/algısına yönelik sessiz bir operasyon düzenlemek. İşgal kuvvetlerinin bu ileri düzey Tevrat ritüellerine izin vermediği ve “bunu cezalandırdığı” algısını oluşturarak, bu tür saldırılara karşı çıkma ya da intikam alma düşüncesini bastırmaya çalışıyorlar. Oysa bu ritüellerin içeri sokulmasını önlemek, polis için oldukça kolay. Çünkü Mescid-i Aksa’ya tüm yerleşimciler sadece tek bir kapı olan Meğaribe Kapısı’ndan giriyor ve polis, girişteki aramalarla bunu engelleyebilir. Ayrıca polis, bu ritüeller ve yerleşimcilerin Aksa’daki bütün dolaşmaları boyunca onları koruyor ve Müslümanların yaklaştırılmasına dahi izin vermiyor.
İkinci Hedef: Tapınak Grupları bu sahte rol paylaşımının farkında olarak, bu görüntüleri bilinçli şekilde kullanıyor. Amacı, işgal polisinin Mescid-i Aksa’da “Yahudilere ayrımcılık yaptığı” iddiasını ortaya atmak. Böylece Aksa’yı Yahudileştirme ve kimliğini silme yönündeki sömürgeci çabalarına “eşitlik mücadelesi” kisvesi kazandırıyorlar. Kendilerini mağdur gibi göstererek bu “ayrımcılığın” düzeltilmesi için işgal mahkemelerine başvuruyorlar. Sonrasında bu mahkemeler zamanla bu taleplere sempati göstermeye başlıyor ve Aksa’nın daha fazla parçalanmasına neden olan yasal kararlar çıkarıyorlar.
Bu yöntem daha önce de kullanıldı: 2003’ten önce var olmayan günlük baskınların başlatılması, 2006’dan itibaren bu baskınlara katılanların sayısının artırılması, 2019’da bireysel Tevrat dualarının ve 2022’de toplu duaların Aksa’da uygulanması, ardından tam secde ritüelinin başlatılması… Önce polis bu ritüele sadece bakıyor ve yapanları dışarı çıkarıyordu ancak bugün bu ritüel bizzat onun denetiminde Aksa’nın her yerinde gerçekleştiriliyor. Bu durum, alttaki fotoğrafta da açıkça görülüyor.
Harekete geçmek için zihinlerimizde daha nelerin normalleşmesini bekliyoruz?
Bu yazı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Ziyad Ibhais tarafından kaleme alınmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından yapılmıştır.
