Written by Görüş

Aksa Kuşatma ve Karanlıkla Mücadele Ediyor: Aksa’nın Sesi Nasıl Susturuldu?

23-24 Eylül 2025 tarihlerinde Roş ha-Şana “gerekçesiyle” Aksa’ya düzenlenen baskınlarda, Siyonist gruplar üst üste beşinci kez şofar üfledi. Bu uygulama, Aksa’yı Yahudileştirme girişimlerinde ilk kez 2021’de kayıtsız şekilde gerçekleşmişti. 2022’de tekrarlandı. 2023’te Aksa muhafızları ses kaydıyla bu ihlali belgelemeyi başardı. 2024’te Tapınak Grupları ihlalleri alenen yayınlamaya başladı. 2025’te ise tekrarlandı.

Bu yılki şofar girişimleri yeni değildi. Bunlar mescidin kimliğini Yahudi dini kimliğiyle (Tapınakla) değiştirme çabasıdır. Yeni olan Aksa muhafızları, cemaat ya da Kudüs halkından hiç kimsenin bu olay(lar)ı duymaması, görmemesi veya kayda alamamasıdır. Bu durum, Aksa’ya yönelik saldırıların tamamen karartıldığını ve bilgilerin yalnızca Siyonist kaynaklardan edinilebildiğini göstermektedir. Özellikle de Aksa’nın doğu bölgesi artık işgalcilerce resmi olarak ilan edilmese de bir sinagog gibi kullanılırken. Peki bu noktaya nasıl gelindi?

Aksa’nın sesi adım adım bastırıldı:

2008: Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırma politikası başladı. Belirli saatlerde baskınlar için alan açıldı.

2010-2015: 1948 topraklarında İslami Hareket’e bağlı ribat hareketleri dört dalga halinde yasaklandı.

2015: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Aksa’daki durumu “kışkırtma” olarak tanımladı. Sorunu işgal değil, onu konuşmak olarak gösterdi.

2015: İslami Hareket’in yasaklanması ve uzaklaştırma politikasının kalıcı hale getirilmesi.

2018: Aksa muhafızlarının doğu bölgesinde baskınları takip etmesi veya görüntülemesi yasaklandı. 60 metre uzakta durmaları zorunlu kılındı.

2019: Uzaklaştırmalar 400’ü aşkın murabıt, imam, hatip ve görevliyi kapsayacak şekilde genişletildi. Aynı yıl Bab’ür Rahme Direnişi gerçekleşti.

2021: Meydanu’l-Kuds haber platformu yasaklandı. Uzaklaştırmalar baskın dönemlerinden önce önlem olarak uygulanmaya başlandı.

2022: Muhafızların doğu bölgesine girişi baskın saatlerinde tamamen engellendi.

2023: Kastal haber ağı yasaklandı. Bayram ve baskın dönemlerinde Aksa kuşatma altına alınmaya başlandı.

2024-2025: Her baskın döneminden önce murabıtlar, imamlar, hatipler, gazeteciler, sosyal medya yöneticileri ve fotoğrafçılara yönelik uzaklaştırmalar ve idari tutuklamalar başladı. “Kışkırtma” suçlamasıyla yargılamalar yapıldı.

2025: Kubbetü’s Sahra çevresinde kalan son kadın murabıtlar dahi işgal askerlerince izleniyor. Görüntü alanların kayıtları zorla siliniyor. Baskınların çoğu ya Aksa dışından ya da çok uzaktan nadiren görüntülenebiliyor. Görseller genellikle Tapınak Gruplarının kendi platformlarından takip ediliyor.

Başta Aksa’yı özgürleştirme gücü yoktu. Ardından kimliğini koruma gücü kayboldu. Şimdi ise saldırıları belgeleyebilme imkanı dahi kalmadı. Bu durum nereye kadar sürecek ve nereye varacak?

 

Bu yazı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Ziyad Ibhais tarafından yazılmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibine aittir.