İşgal devleti, Kudüs’teki Filistin toplumunun direncini kırmaya, toplumu yoksullaştırmaya ve tamamen kendi ekonomik ve sosyal sistemine bağlamaya çalışıyor. 2023 yılında işgal hükümeti tarafından onaylanan beş yıllık plan, Kudüs’teki Filistinlileri, başta teknoloji olmak üzere çeşitli projelerde “ucuz iş gücüne” dönüştürme niyetini açıkça ortaya koydu. İşgal makamları, Kudüs’te yaygın hale gelen yoksulluk durumunu bu planları uygulamak için bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor. Bu yazımızda, Kudüs’teki ekonomik durumu ve başta Gazze olmak üzere çeşitli yerlerde Filistinlilere yönelik artan saldırıların gölgesinde toplumun büyüyen sıkıntılarını ele alacağız.
İşgal altındaki şehirde artan yoksulluk
İşgal devletinin politikaları, yoksulluk oranlarının çok ciddi şekilde artmasına neden oldu. Kudüs Ekonomik ve Sosyal Haklar Merkezi’ne göre, Kudüslülerin yaklaşık yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Merkez, bu oranın yıllar boyunca yürütülen ve Kudüslüleri yoksullaştırıp gelirlerini sistematik olarak azaltmayı hedefleyen İsrail planlarının bir sonucu olduğunu belirtiyor.
Kudüs’teki ekonomik sıkıntılar, yalnızca yoksulluğun artması ya da işgalci oluşumun ve özel İsrail şirketlerinin Kudüs ekonomisinin büyük kısmını kontrol etmesinden ötürü iş imkanlarının azalmasıyla sınırlı değil. Zira Filistinlilerin gelirlerine ters orantılı bir şekilde yaşam maliyetlerinin çok yüksek seviyelere ulaşması bu sıkıntılardan yalnızca biri.
İsrail Merkezi İstatistik Bürosu’na göre, işgal altındaki Kudüs’te yaşayanların yüzde 44’ü, yaşam maliyetlerinin yükselmesi ve kiralardaki eşi görülmemiş artışla birlikte aylık aile giderlerini karşılamakta zorluk çekiyor. Bu grubun büyük çoğunluğunu, yani yaklaşık yüzde 78’ini Filistinliler oluşturuyor. Bu durum birçok Kudüslüyü borç almaya zorluyor. Bu kişiler borçlarının birikmesiyle sıkıntıya düşüyor ya da işgal kurumları tarafından dayatılan vergileri ödemekte güçlük çekiyor.
Verilere göre Kudüs’te insan onuruna yaraşır bir yaşam sürebilmek için yaklaşık 3 bin dolar gelir gerekiyor. Ancak Kudüslülerin çoğu, şu anda yaklaşık 5 bin 880 şekel (yaklaşık bin 630 dolar) olan asgari ücret düzeyinde maaşlarla çalışıyor.
Saldırıların gölgesinde artan sıkıntılar
İşgal devletinin uygulamaları Kudüslülerin ekonomik durumunu kötüleştirdi. Gazze’ye yönelik saldırılarla eş zamanlı olarak, Kudüslü birçok işçi keyfi gerekçelerle işten çıkarıldı. Bu gerekçeler arasında, Gazze’ye verilen destek ya da sosyal medyada işgal makamlarının “kışkırtıcı ve terörü destekleyici” olarak değerlendirdiği ifadelerin paylaşılması yer alıyor. İşten çıkarmalar sonucu pek çok aile geçim sıkıntısına girdi.
İnsan hakları örgütlerine göre, Gazze’deki savaş öncesinde yüzde 140 olan işsiz Kudüslü oranı, Ekim 2023’te yaklaşık yüzde 300’e yükseldi. İşsizlik, doğal olarak ailelerin yaşamını etkiliyor ve özellikle temel gıda ihtiyaçlarını karşılama gücünü azaltıyor. Verilere göre, işgal devletinin saldırganlığının artması, işgal kuvvetlerinin Kudüs sokaklarında uyguladığı kısıtlamalar, Batı Şeria’ya yönelik saldırılar ve Filistinlilerin hareket özgürlüğünün engellenmesi ile eş zamanlı olarak Kudüs’teki şirketlerin ve ekonomik işletmelerin yaklaşık yüzde 80’i ya kısmen ya da tamamen faaliyetlerini durdurdu.
Filistinlilerin parasını gasp etmek için yeni araçlar
Tüm bu ekonomik zorluklar yetmezmiş gibi, işgal devleti kolları vergi aracını kullanarak Kudüs’teki Filistinlileri yoksullaştırma çabalarını daha da artırıyor. 28 Temmuz 2024’te işgal belediyesi, 2025 yılının başından itibaren, yeni dairelerde “Arnona vergisini” yüzde 20 ile yüzde 40 oranında artıracağını duyurdu. Belediyenin aldığı karara göre, bu artış 2020 yılından itibaren inşa edilen konutları kapsayacak. Kararın, belediyenin mali komitesinde onaylandıktan sonra bir sonraki belediye meclisi toplantısında onaylanması bekleniyor. Arnona vergisi, Kudüslü Filistinliler üzerinde baskı aracı olarak kullanılan bir yöntem olarak öne çıkıyor. Zira ödenemeyen bu vergiler zamanla birikerek büyük borçlara dönüşüyor.
Kudüs’te turizm sektörünün çöküşü
İşgal devletinin saldırıları, özellikle Eski Şehir’de uygulanan sıkı önlemler ve Gazze ile Güney Lübnan’daki savaş ortamı nedeniyle Kudüs’te en çok zarar gören sektörlerden biri de turizm oldu. Kudüs Arap Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Hicazi Rışk’a göre, turizm sektörü Kudüs’teki ticaret sektörünün yaklaşık yüzde 34’ünü oluşturuyor. Ancak turizmin durmasıyla sektör neredeyse tamamen felç olmuş durumda. Bu durum, sektörde çalışan bin 150’den fazla Kudüslüyü etkiledi. Bu kişilerin bazıları dükkan sahibi, bazıları ise çalışan konumunda. Rışk, turistlerin yokluğunun işgal altındaki Kudüs’ün doğu kısmında hediyelik eşya satan yaklaşık 462 dükkanı doğrudan etkilediğini belirtiyor. Ayrıca, ticaret sektörünün yalnızca yüzde 9’unun faaliyetlerini sürdürebildiğini ifade ediyor.
Bu yazı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Ali İbrahim tarafından kaleme alınmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından yapılmıştır.