Knesset’in geçtiğimiz Ekim ayının sonunda UNRWA çalışmalarını engellemesinden bu yana işgal belediyesi Kudüs’ün doğusundaki UNRWA öğrencilerini kendi kurumlarına çekmek için zamanla yarışıyor. Bu sırada işgal belediyesi okullar dahil tüm UNRWA kurum faaliyetlerini bitirmek için 30 Ocak’a kadar mühlet verdiği için veliler, gelecek yılın meçhul ikinci eğitim dönemine alternatifleri değerlendirmekle meşguller.
İki aydan kısa bir süre içerisinde işgal devleti, Kudüs’teki egemenliğine ve varlığına daimi bir tehdit olarak gördüğü UNRWA’nın kuruluşundan bu yana Kudüs’te açtığı okul, klinik ve yardım merkezlerinin hepsini Filistinli mülteci meselesini daha da kötüleştirmek amacıyla kapatmaya karar verdi. İşgal devleti okullara ruhsat vermemek, hizmetleri azaltmak, alternatifleri desteklemek ve UNRWA kurumlarına karşı hukuki, siyasi ve medyada devam eden birçok kampanya başlatarak işleyişlerini engelliyordu.
İşgal belediyesi bu yasaktan UNRWA okullarında okuyan öğrencileri İsrail Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullara çekmek için yararlanmaya çalışıyor. Bu hedef için velilerle bireysel olarak iletişime geçerek onları ikna etmeye çalışıyor, uygun fiyatlarda hizmetler sunuyor ve bazı öğrencilere servis imkanı tanıyorlar.
Cezbetme Yöntemleri
Onlarca aile kapatılma kararını duyar duymaz çocuklarını Filistin müfredatı okutan okullara kayıt etmek için harekete geçtiği için işgal belediyesinin görevi Kudüs’ün doğusunda sahip olduğu yetkiye rağmen hiç de kolay olmadı. Bu sırada belediye ekipleri UNRWA okullarında okuyan tüm öğrencilerin kişisel bilgilerine ulaşamadıkları için velileri ve bazı okul müdürlerini milli kimliği bozduğu ve Filistin müfredatına göre özellikle İngilizce dersinde akademik olarak daha yetersiz olması nedeniyle İsrail müfredatına geçmeye ikna edemediler.
Aynı şekilde Kudüs’te görev yapan bir okul müdürü (isminin yayınlanmamasını tercih etti) işgal belediyesinin daha önce görülmemiş biçimde habersiz müfettiş denetimleri yaptığını, üzerinde değişiklik yapılmış müfredatın okutulması için baskı yaptığını ve kurallara uymayanlardan finans desteğini kesme gibi yollarla Filistin okullarında okutulan müfredata savaş başlattığını belirtti. Aljazeera’ya yaptığı röportajda belediyenin aileleri çocuklarını işgal devletine bağlı okullara göndermeye ikna etmek amacıyla okuldaki İngilizce dersine ek saatler eklemeyi düşündüklerini belirtti.
Bu nedenle belediye, yüzlerce öğrencinin daha Filistin kimliğini güçlendiren ve provokatör olarak tanımladığı okullara nakil olmaması için zamanla yarışıyor. Eksik 2000 derslik sıkıntısı nedeniyle öğrencileri taşımak için yeni binalar inşa edilene kadar 15 milyon şekel (4 milyon dolar) değerinde geçici binalar inşa etmeyi planlıyor. Şufat Kampı’ndaki 200 kız öğrenciyi kamp içindeki karışık eğitim gören okullara, 50 kız öğrenciyi ise Eski Şehir’de İsrail müfredatı okutulan okullara nakletti.
UNRWA verilerine göre 1800’den fazla Filistinli öğrenci altısı okul, biri Kalendiye Kampı Mesleki Eğitim Fakültesi (344 öğrenci) olmak üzere Kudüs belediyesi sınırları içinde kendisine bağlı yedi eğitim kurumunda öğrenim görüyor. Diğer okulların ise dağılımı şu şekildedir:
- Kudüs’ün doğusundaki Şufat Kampı’nda ikisi kız biri erkek okulu olmak üzere üç okul
- Mescid-i Aksa’nın güneyinde Meğaribe Kapısı yakınındaki Silvan Beldesi’nde kız ilköğretim okulu
- Kudüs’ün surlarına yakın Vadi el-Cuz Mahallesi’nde erkek ilköğretim okulu
- Kudüs’ün güneyindeki Sur Bahir Köyü’nde kız ortaokulu
Birinci dönemin sonu yaklaşırken Şufat Kampı’ndaki UNRWA okullarında eğitim gören oğlu için uygun ve maddi açıdan makul bir alternatif okul arayan Kudüslü Aya Mahmud, Aljazeera’ya verdiği röportajda durumdan duyduğu endişeyi dile getirdi.
“Okul yalnızce bir eğitim yuvasından fazlasıydı. Çocuğumun milli kimliğiyle olan bağlantısını belediyeye bağlı okullarda kaybetmesinden korktuğum gibi bu kısa süre içinde uygun bir fiyata iyi bir eğitim fırsatı bulamamaktan da endişe duyuyorum. Bunun haricinde çocuğumun bir anda gelişen nakli bazı psikolojik ve sosyal sorunlara ve hızlı bir şekilde adaptasyon sağlamasını engelleyebilir.”
Bilinmeyen Kader
Kudüs Yahudilikle Mücadele Komisyonu Başkanı Nasır Hadmi, çözüm ve yüzleşme yöntemlerinden söz edilirken Kudüs’ün Kudüslüleri bir çatı altında birleştirecek, başarılarını arttırabilecek bir komutadan yoksun olduğunu söylüyor.
“Belediyenin yaptıkları yalnızca uluslararası hukuka aykırı değil, işgal devletinin kendi hukukuna da aykırıdır. Devlet organları tarafından yürütülen bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Kudüs okulları tek bir vücut olup karar alabilseydi, eğitimden uzaklaştırılmanın protesto edilmesi, velilerin İsrail müfredatı okutulan okullara çocuklarını göndermemesi gibi bir durum olsaydı bugün başka bir gerçeklik yaşanıyor olabilirdi. İstisnai koşullar altında yaşıyoruz, Kudüslüler bugün nesne yerine konulmuş durumda.”
Kudüs Faysal el-Hüseyni Kurumuna göre anasınıfı haricindeki Kudüslü öğrencilerin sayısı 98 bin 428 kadardır. 45 bin 500 öğrenci Filistin okullarında (Vakıflar, ulusal okullar, yardım kuruluşlarına bağlı okulları) eğitim görmekte, diğerleri ise işgal belediyesine bağlı okullara gitmektedir. Bunlar arasında işgal devletinin 1967 Kudüs işgalinde el koyduğu ve tamamen İsrail müfredatının okutulduğu tarihi okullar, kiralık okullar, nispeten yeni sayılabilecek okullar bulunmaktadır
Bu yazı Al-Jazeera tarafından yayınlanmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibine aittir.