Written by Görüş

İstifasına Saatler Kala… İsrailli Bakan Aksa’ya Yakın Evlerin Tahliye Kararını Veriyor

Haredi Yahudilerin (Ultra Ortodoks Yahudiler) askerliğe alınması krizi sonrasında verdiği istifasının son gününde, Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanı Porush, Eski Şehir’de bulunan Filistinlilere ait konut ve işletmelerin kamulaştırılmasını öngören tehlikeli bir yasa tasarısına imza attı. Porush’un, “Yahudi Mahallesi” sınırında bulundukları gerekçesiyle tahliye edilmesini onayladığı konutlar, Mescid-i Aksa’ya giden yol üzerindeki Silsile Kapısı yolunda bulunuyor.

İsrail Devlet Televizyonu Kan’ın yayınladığı haberde, Filistinlilerin bu konutlardan tahliye edilme meselesinin “siyasi hassasiyetler” nedeniyle ertelendiği belirtilmiş; istifa eden bakanın “Yahudi Mahallesi Geliştirme ve Yenileme Şirketi” yönetim kurulu üyelerine bu kararı kendi yetkileri dâhilinde aldığını belirttiği bir mesaj ilettiği ifade edilmiştir. Bahse konu haberde ayrıca, Porush’un imzaladığı metnin hukuki bir dayanağı olmadığı, bakan ofisinin, bakanlığın hukuk dairesini konu hakkında bilgilendirdiğini belirttiği kaydedilmiştir.

Zorla Yerinden Etme

Haredi Bakanın verdiği karar uygulandığı takdirde “Yahudi Mahallesi” civarındaki Silsile Yolu üzerinde konut sahibi olanlar yerlerinden edilecekler.

Al Jazeera’nın Harita ve Yerleşim Uzmanı Halil el-Tüfekçi ile yaptığı röportajda, İsrailli bakanın tahliye kararına gerekçe olarak gösterdiği araziye ilişkin soruya Tüfekçi, Porush’un dayanak aldığı tasarının, İsrail’in 1968 yılında Eski Şehir’de “kamu yararı” gerekçesiyle istimlak ettiği 116 dönümlük (bir dönüm 1.000 metrekaredir) araziye ait olduğunu söylemiştir. Tüfekçi, Yahudi Mahallesinin 1948 öncesinde 5 dönüm olduğunu, kamulaştırma ve genişletmelerle şu an 130 dönüme ulaştığını ve 4500 Yahudi’nin yerleşik olduğunu; mülkiyetlerin önce özel mülkten devlete, ardından Yahudilere tahsis edildiğini eklemiştir.

Kararın çıktığı dönem kamulaştırılan 116 dönüm arazi sınırında kalmasına rağmen tahliye edilmemiş Filistinlilere ait bir dizi konut cephe hattında bırakılmıştır. Tüfekçi, son karar kapsamına giren konutların sayısının 15 ila 20 arasında değiştiğini belirtmiştir. Kudüs Harita Uzmanına göre, Yahudi Mahallesi el-Nemerş, Ğanim, el-Beşiti, el-Cauni, el-Alem, Şeref, Burkan gibi birçok ailenin konutunun bulunduğu bölgeye ulaşacak şekilde genişletilmiştir. Bakanın imzasını taşıyan yasa tasarısı uygulamaya konduğu takdirde birçok Kudüslü ailenin daha isminin bu listeye ekleneceği tespit edilmiştir.

Yahudi Mahallesinin büyük bir bölümü, Arapların emlakları üzerinde yer almaktadır. Arazilerin yeniden tescil edilmesi ve mülkiyetinin Araplardan Yahudilere devredilme projesi 2007’de başlamıştır. İlgili karar 57 yıl önce çıkmış olmasına rağmen Kudüslülerin neden konutlarından tahliye edilmediği sorusuna ise koşulların uygun olmadığı, bugün de aynı şekilde devam ettiği ve konunun esasında, Kudüs sorununa bir son vermekle ilişkili olduğunu belirtmiştir. Ayrıca verilen kararın şehrin doğusundaki yerleşim birimlerinin genişletilmesi, Arap mahallelerinden geçen demir yolu hattı ve altyapı hazırlık çalışmaları gibi projelerden ayrı ele alınamayacağını eklemiştir.

Tarihi İslam Medresesi

Kudüs Tarihi Araştırmacısı İhab el-Cilad, Bakan Porush’un kararının sadece tehditler çerçevesinde kalsa bile oldukça tehlike arz ettiğini, söz konusu kararın Memlüklü ve Osmanlı dönemine ait mekanları, sultanların inşa ettikleri medrese ve kabristanları kapsadığını ifade etmiştir.

Hedef alınan bölgede Eski Şehir’in en önemli medreselerinden Taşdemiriyye Medresesi, çocuklara hafızlık yaptıran küttaplara ait odalar, din ilimlerinin öğretildiği medrese, medresenin kurucusu Memlüklü Sultanı Taşdemir el-Alai ve oğlu İbrahim’in medfun bulunduğu türbe bulunmaktadır. Medresenin küttaplara ayrılmış bölümü günümüzde işletmelere dönüştürülmüştür. Üst kattaki bölümlerinde Kudüslü aileler meskun bulunmakta ve alt kat ise Şeyh İkrime Sabri Başkanlığındaki Yüksek İslam Kurumunun merkezi olarak hizmet vermektedir.

El-Cilad, bakanın sözünü ettiği bölgenin Kubbet’üs Sahra ve Aksa’ya vakfedilmiş birçok yapının yanı sıra el-Fahm Hanı, el-Şevayin (veya El Tahi) Çarşısı, Durc-ul Harafiş ve el- Mubayyadin Çarşısı gibi kadim İslami yapıların bulunduğu bir alan olduğunu, bu nedenle kararın tehdit niteliği taşısa da hassas bir bölgeyi hedef aldığını belirtmiştir.

İsrail İnsan Hakları Örgütü Ir Amim Araştırmacısı Aviv Tatarsky, Aljazeera’ya verdiği röportajda tasarının detaylarının henüz yayınlanmadığını, detaylara ulaşmaya çalıştıklarını, Bakan Porush’un hükümetten ayrılmadan bir şey yapmaya çalıştığını ancak bu adımın ciddi mi yoksa medyada bir kargaşaya neden olmak için mi atıldığından henüz emin olmadığını ifade etmiştir.

Demografik Tehlike

Radikal Bakanın “Kudüs’ün Birleşmesi” olarak bilinen 28 Mayıs tarihinde Knesset’te yaptığı hitabında İsrailli yetkililerinin Yahudilerin Kudüs’ten olumsuz şekilde göç etmeleri konusunda sıkıntılar yaşadıklarını, başkentte Yahudi oranının 1967’de %72 iken bugün %57’ye düştüğünü, bu gidişatla Kudüs’te artık Yahudi çoğunluğun olmayacağını, bu rakamın herkesin uykusunu kaçırması gerektiğini ifade etmiştir.

Haredi Bakan’ın yaptığı bu hitabı, makamından istifa etmeden birkaç saat öncesinde imzaladığı karardan ayrı ele almak mümkün değildir. Anlaşıldığı üzere bu adımla, Yahudilerin Kudüs’ten olumsuz göçünün artmasıyla daha fazla Kudüslüyü evinden çıkarıp yerlerine Yahudileri yerleştirmeyi ve Kudüs’te Yahudiler lehine demografik üstünlüğü sağlama hayalini gerçekleştirmeye karar vermiştir.

Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırılan murabıtların da son zamanlarda Silsile Kapısı’nda bulunmaları ve Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen yerleşimcilere engel olma girişimleri, aralarında Filistinlilerin konut ve işletmeleri hakkında kamulaştırma kararını veren Porush gibi birçok yetkili için endişe kaynağı haline gelmiş gibi görünüyor.

Bu kararla, bölgenin ilerleyen zamanlarda sahip olduğu yerleşimci nüfusunun arttırılması, Arap nüfusunun azaltılması ve Aksa’ya giden yollardan birinin daha Yahudileştirilerek Müslümanların Silsile Kapısı’nı kullanmasının engellenmesi hedeflenmektedir.

 

Bu yazı Al-Jazeera tarafından yayınlanmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibine aittir.