Gündeminde ve çalışmalarında Mescid-i Aksa olan kişiler için Tom Nisani bilindik bir isimdir. Radikal isimlerden olan Tom Nisani, önemli ve merkezi bir yere sahip olan Tapınak Örgütleri Birliği’nin liderlerinden biridir.
Bunun yanı sıra Nisani, Radikal Tapınak Grupları’nın gençlik kolu olan ve Mescid-i Aksa baskınlarında ve Aksa için planlanan eylemlerin gerçekleştirilmesinde öne çıkan “Tapınak Öğrencileri” adlı örgütün kurucusudur. Daha sonra teşkilattan ayrılan Nisani, yönetimi başka birine devrederek “Tapınak Mirası Vakfı” isimli bir örgüt kurmuştur. Ayrıca yakın zamana kadar bu organizasyonun yöneticisi olan Nisani, seneler önce Mescid-i Aksa’da evlenmiş ve bu eylemiyle tanınan ilk radikal simalardan olmuştur.
Bilinen radikal isimlerden olan Nisani, son zamanlarda kuruluşunda bulunduğu bu iki örgütü birleştirme yoluna girişmiş ve tek bir çatı altında yeni bir hareket oluşturmuştur. “Elimizde” şeklinde isimlendirdiği yeni hareketin isimlendirme hikayesi ise 7 Haziran 1967’de İsrail işgal askerlerinin Mescid-i Aksa baskını esnasında attığı “Tapınak Dağı Elimizde” sloganlarına dayanmaktadır.
Görünen o ki Nisani’ni bu sloganı, 28 Ramazan hezimeti sonrasında kontrolünü yitiren Tapınak Grupları ve İsrail başbakanları arasında bu grupları en çok destekleyen Binyamin Netanyahu hükümetinin devrilmesinden hareketle seçmişti. Bunun beraberinde İsrail basınının önceki Netanyahu hükümetinin büyük bir başarısızlığı olarak gördüğü Kudüs Kılıcı Savaşı’nın yansımalarının ardından ortaya çıktığını da eklemek gerekir.
Bu tarihten sonra radikal örgütler, daha önce olduğu gibi sayılara odaklanmak yerine; sembolik belirli noktaları kazanmaya çalıştıkları bir dizi simgesel baskın ile Mescid-i Aksa’da kısıtlı ölçüdeki varlıklarını korumaya çalışma eğilimindeydiler. Örneğin radikal Haham Yehuda Glick -bu grupların manevi temsilcisi- işgal tarihinde ilk kez iki kere Mescid-i Aksa’da tek başına ve hiçbir polis himayesi olmadan dolaştı. Böylelikle baskın düzenleyenlere hiçbiri polis korumasının gerekli olmadığını ve Mescid-i Aksa’da İsrail egemenliğini göstermeye çalışmıştı. Bu organizasyonun üyeleri birkaç hafta önce Kattanin Kapısı -Mescid-i Aksa’nın kapılarından biri- önünde toplanmış ve yüksek sesle “Tapınak Dağı Elimizde” sloganları atmıştı. Nitekim bu gruplar, şu anda Mescid-i Aksa’da yüksek sayıları toparlayamayacaklarını anladıktan sonra bu minvalde sembolik eylemlere yönelmişti.
Hareket, kendisine bağış ve hediyede bulunan Radikal Tapınak Grupları üyelerinden destek almakta ve düzenli bağış toplama kampanyaları vasıtasıyla fon toplamaktadır. Ayrıca, bu organizasyon ve benzeri kuruluşların üyeleri tarafından yürütülen dini rehberlik çalışmaları, baskın düzenleyenlerden para almaktadır. Dolayısıyla, “Elimizde” için finansman kaynaklarının çeşitli ve geniş olduğu ve bu sayede hareket etme ve faaliyetlerini kolayca finanse etme özgürlüğüne sahip olduğu rahatlıkla görülmektedir.
Kurucu Tom Nisani’nin iyi bir gazeteci olduğu göz önünde bulundurulursa; hareket, hem İsrail Knesset’inde hem de diğer radikal örgütler gibi radikal sağ üzerinde bir nüfuza sahiptir. Nisani, İsrail sağıyla güçlü bir network ağına sahiptir. Ancak burada bu organizasyonun mevcut İsrail hükümeti altındaki etkisinin Netanyahu hükümetininki kadar güçlü olmadığı söylenebilir; çünkü Netanyahu, solun bir yere sahip olmadığı, vizyonunu paylaşmadığı ve aksine bunu devlet için bir tehdit olarak gören sağcı bir hükümetin tamamını yönetmişti.
Bu hareket, kuruluşunun açıklanmasının ertesi günü dört hedefini açıkça ilan etmişti:
1. Mescid-i Aksa üzerinde tam Yahudi egemenliğinin sağlanması ve İslami Vakıflar Heyeti’nin Mescid-i Aksa içerisinde devre dışı bırakılması ve Mescid içerisindeki tüm faaliyetlerinin durdurulması.
2. Mescid-i Aksa’nın tüm kapılarının Yahudi girişine açılması- şu anda kullanılan Mağaribe ve Silsile Kapısı yerine- ve Yahudilere herhangi bir gün, saat ve zaman kısıtlaması olmaksızın Mescid-i Aksa’ya özgürce girişin ve ibadetin sağlanması.
3. İsrail bayrağının sürekli olarak Mescid-i Aksa’nın içinde görünür bir yerde dalgalanması.
4. Bu grupların Mescid içerisindeki hareketlerini kontrol etmeye çalışan tüm işgal polisi politikalarının kaldırılması ve Aksa’nın her yerinde tam ve özgürce hareket etmeleri için kendilerine açılması.
Bu dört hedefe bakan biri, çıtayı büyük ölçüde yükselttiklerini ve birinci ve üçüncü madde gibi bazılarının öngörülebilir gelecekte uygulanamayacağını anlamaktadır; ya da bu grupların 28 Ramazan baskını başarılı olsaydı ulaşabilecekleri ikinci madde gibi bir maddenin mevcut şartlar altında uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılacaktır. Bu nedenle şu anda dördüncü maddeye odaklanarak faaliyet gösteren bu hareket, son zamanlarda baskınları sırasında Mescid-i Aksa’daki mevcudiyetini genişletmeye başladı.
Örneğin, Mescid-i Aksa’nın doğu tarafında yoğunlaşmak yerine son birkaç gün içinde bu organizasyonun üyeleri Mescid-i Aksa’nın Batı revaklarında toplanmaya başladı. Hareketleri güneye doğru, Arap yetkililerinin sessizliğinin ortasında, yani mübarek Mescid-i Aksa’nın güneydoğu tarafında Mervan Mescidi üzerinde yoğunlaştı.
Bu yeni hareket ilk sınavını 8 Zilhicce’de -18.07.2021- verecektir. Bu tarih İbrani takviminde 9 Ağustos’a yani kendi takvimlerinde önemli bir tarih olan “Tapınağın Yıkılışı”’nın yıl dönümüne denk gelmektedir. Yahudi inancına göre 9 Ağustos (İbrani takvimince) birinci ve ikinci tapınağın yıkılış günüdür.
Kuşkusuz hareket, Arefe gününden ve Kurban Bayramı’ndan önceki gün olmasından yararlanarak bu takvimde Mescid-i Aksa’ya mümkün sayıdaki en yüksek baskının gerçekleştirilmesi için üyeleri gençlere yönelik çalışmalarını ve davet çağrılarını başlattı. Bu takvimde Mescid-i Aksa’da Müslümanların az bir sayıda bulunması ihtimaline karşın İsrail Knesset’inde “parlamento” 13.07.2021 tarihinde bir hazırlık toplantısı düzenlenmiş ve bu toplantıya Likud Partisi ve radikal sağ üyeleri katılmıştır. Toplantı kapsamında bu hazırlıklar tartışılırken Magaribe Kapısı’nın mevcut ahşap köprüsünün Mescid-i Aksa baskınlarını gerçekleştirenler için restore edilmesi ve güçlendirilmesi talebi sunulmuş; hatta bununla yetinilmemiş baskınları gerçekleştiren radikallerin Mescid-i Aksa’ya doğrudan ulaşımını sağlayan bir teleferik sisteminin yapılması önerilmiştir.
Bu hareketin bugün, geçmiş senelerdeki gibi bir oranla baskın gerçekleştirebilmesi pek olası değildir. Özellikle de Filistin halkının böyle bir adıma karşılık beklenen tepkileri ve Filistin direnişi hakkında tehditler veya İsrail güvenlik değerlendirmeleri baş gösterirse…
Ancak şunu göz önünde bulundurmak gerekir: Bu yeni hareketin bu sene içerisinde nicelikten çok çeşidine odaklandığı bir baskın düzenleme girişiminde bulunması beklenebilir. Dolayısıyla bu grubun mensupları, Mescid-i Aksa’nın içerisinde kitap ve türevi nesneler taşımak, bayrak kaldırmaya çalışmak, slogan atmak gibi eylemlere başvurabilir. Nitekim burada vurgulanmalıdır ki; bu gruplara ve işgal hükümetine karşı sebat, Müslümanların çokluğu ve kitle ve direniş gruplarının caydırıcılığı, bu hareket ve Radikal Tapınak Örgütleri Birliğinde bulunan destekçi kuruluşların sembolik adımını ve ötesini engellemenin tek yoludur. Bu başarıldığı taktirde ise hareket filizlendiği gibi ölümünü ilan edecektir.
“Rica: Tercüme ve düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”