Uluslararası Kudüs Vakfı: İşgal polisi, turistleri çıplaklık ve uygunsuz davranışlar yoluyla mescidinin kimliğini değiştirmek için bir araç olarak kullanmakta ve böylece Mescid-i Aksa’ya baskın yapan siyonistlerin misyonunu tamamlamaktadır. Ürdün’ü ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’ni, turistlerin camiye girmesini derhal yasaklamaya ve İslami kurallara uyulana kadar bu turistleri baskın yapanlarla aynı kategoride görmeye davet ediyoruz.
Mescid-i Aksa’ya yönelik Pesah Bayramı saldırılarının sona ermesinin ardından Mescid-i Aksa’nın, kapılarının, girişlerinin ve çevresindeki alanların benzeri görülmemiş bir şekilde tahrip edildiği görülmüştür. Mescid-i Aksa’nın işgalinden bu yana en büyük baskın gerçekleşmiş, 2.254 radikal Siyonist Pesah Bayramı’nın beşinci gününde Müslümanların kutsal mekanına saldırmıştır. Birkaç gün içinde Aksa’ya yönelik en yoğun saldırı gerçekleşmiş ve beş gün boyunca baskınlara katılan toplam sayı yaklaşık 6.768’e ulaşmıştır. Uluslararası Kudüs Vakfı olarak Arap ve İslam ümmetine çağrımızı yinelemekte ve işgal yönetiminin Mescid-i Aksa’da Pesah Bayramı saldırısından bu yana gerilimi tırmandırdığı gerçeğini ortaya koymayı gerekli görmekteyiz. Bu bağlamda Mescid-i Aksa’nın kimliğini değiştirmek için turistler kullanılmaktadır. Mescid-i Aksa aşağıda ifade edilen saldırılara tanık olmuş ve olmaya devam etmektedir:
- İşgal polisi, 16 Nisan 2025 Çarşamba günü, Pesah Bayramı’nın dördüncü günü, Siyonizm destekçisi bir grup Alman turistin, işgalci yerleşimcilerin saldırılarını tamamlamak ve polis himayesinde Mescid-i Aksa’ya ve kimliğine karşı yeni bir saldırı aracı oluşturmak için Mescid-i Aksa’da Siyonizm bayrağı açmasına destek olmuştur.
- İşgal polisi, kadın turistlerin başörtüsü takmadan ve kutsal bir yer olması hasebiyle asgari anlamda saygıyı gösterecek şekilde iffetle giyinmeksizin açık giysilerle Mescid-i Aksa’ya girmelerine, hatta namaz vakitleri arasında Kıble Camii’ne dahi girmelerine kasıtlı olarak izin vermektedir. Bu tutum, Mescid-i Aksa’nın İslami anlamda kutsallığını ortadan kaldırmayı amaçlayan bir saldırı eylemidir.
- İşgal polisi, Müslüman olmayan turistlerin, ziyaretlerini Aksa’nın kutsallığına göre düzenleyen İslami Vakıflar İdaresi’nden herhangi bir rehber olmaksızın, bireysel veya gruplar halinde Mescid-i Aksa’da serbestçe dolaşmalarına izin vermektedir. Bu, turistlerin çoğu zaman Kubbetü’s Sahra avlusundaki banklarda ve basamaklarda oturmalarına sebep olmakta, bu kutsal mekanları fotoğraf çektirilen mekanlara dönüştürmekte ve Aksa’nın kutsallığına yönelik bir başka saygısızlık biçimini beraberinde getirmektedir.
Mescid-i Aksa’ya veya Müslümanlara ait herhangi bir başka kutsal mekana yapılan turistik ziyaretler tamamen İslami bir karardır ve Ürdün hükümetine bağlı olan İslami Vakıflar İdaresi’nin sorumlu yönetimine has bir yetkidir. Bu tür ziyaretlerin yasaklanması veya izin verilmesi, Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olan Mescid-i Aksa’nın kimliğini koruma düşüncesine dayanmalıdır. Ayrıca İslam’ın temel amacı olan insanları Allah’a çağırma ve onlara hakkı açıklama çerçevesinde olmalıdır.
İşgal polisinin turistlerin camiye girmesini bir saldırı aracı olarak kullandığı bu durum, işgalci yerleşimcilerin saldırılarını pekiştirmektedir. 2002 yılında turistlerin Mescid-i Aksa’ya girmesine izin veren yetkinin Ürdün Evkaf Bakanlığı tarafından devralınmasından 23 yıl sonra bugün İslami Vakıflar İdaresi ve Ürdün hükûmetinin, ziyaretler Mescid-i Aksa’nın İslami kimliği ve kutsallığına uygun şekilde düzenlenene kadar turistlerin işgal polisinin kontrolü altında Aksa’ya girmelerini tek taraflı olarak reddetmeleri ve bu durumu Ürdün ve Kudüs’teki çeşitli elçiliklere ve konsolosluklara bildirmeleri gerekmektedir.
Son olarak, Kudüs’teki, 1948 yılında işgal edilen topraklar ile Batı Şeria’da yaşayan halkımıza, işgal polisinin Aksa’yı tecrit etmesini önlemek, kimliğine yönelik devam eden saldırılarına karşı durmak ve kutsal mekânı gerçek anlamda savunmak için kısıtlamalara rağmen kararlılıkla harekete geçmeleri, Aksa’yı ziyaret etmek, orada Kur’an ve ilim halkaları düzenlemek için bireysel ve kolektif girişimlerde bulunmaları çağrısında bulunuyoruz.
Bu bildiriye yukarıda bahsi geçen üzücü gerçeklerden bazılarının fotoğraflı belgelerini ekliyor, medyayı bu bildiriye sahip çıkmaya ve geniş kitlelere yaymaya davet ediyoruz.


Bu yazı Uluslararası Kudüs Vakfı tarafından yazılmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibine aittir.