Written by Görüş

Filistinli Esir Dernekleri: 2024, Filistinli Esirler Hareketi Tarihinde En Kanlı Yıl Oldu 

Filistinli Esir Dernekleri, 2024 yılının, Filistin’in İsrail işgali altında yaşamış olduğu mücadele tarihinde Filistinli Esirler Hareketinin karşılaştığı en kanlı yıl olduğunu ifade etmektedir. Bu tutuklamalar, İsrail işgal yönetiminin özellikle Batı Şeria’daki tutuklamalar sırasında uyguladığı korkunç politikaların ve suçların bir yansımasıdır. Bu tutuklama girişimleri ve suçlar, Gazze’de 450 günden fazla süredir yaşanan soykırım savaşının başlangıcından bu yana kapsamlı saldırı ve soykırımın gölgesinde artış göstermiştir. 

Filistinli Esir Derneklerine göre (Filistinli Tutuklular ve Eski Tutuklularla İlişkiler Komisyonu, Filistinli Mahkûmlar Kulübü ve Al Dameer Mahkûm Desteği ve İnsan Hakları Derneği), soykırım savaşının başlangıcından bu yana 35’i Gazzeli olmak üzere 54 mahkûm ve tutuklu şehit olmuştur ki bunlar sadece kimlikleri bilinenlerdir. 2024 yılında kimlikleri belli olan mahkûm ve tutuklu şehitlerin sayısı ise 43’tür. 

2024 yılındaki toplam tutuklu sayısı 8.800’ü aşarken, soykırım savaşının başlangıcından bu yana Kudüs dahil Batı Şeria’da yaklaşık 14 bin 300 tutuklama yapılmıştır. Binlerce olduğu tahmin edilen Gazze’deki tutuklamalar hariç, en yüksek tutuklama vakası Kudüs ve El-Halil’de kaydedilmiştir. 

İşgal güçleri 2024 yılı içerisinde 266 kadını tutuklamış ve soykırım savaşının başlangıcından bu yana bu sayı, 1948’de işgal edilmiş topraklarda tutuklanan kadınlar da dahil olmak üzere 450’yi aşmıştır. Gazze’de tutuklananların sayısı haricinde, Batı Şeria’dan tutuklanan Gazzeli kadınların sayısının onlarca olduğu tahmin edilmektedir. 

İşgal güçleri 2024 yılı boyunca Batı Şeria’da en az 700 çocuğu tutuklamıştır. Bu sayı, esir derneklerinin gözlemleri ve belgelemelerine göre soykırım savaşının başlangıcından bu yana 1055’e ulaşmıştır. 

Ayrıca işgal güçleri, soykırım savaşının başlangıcından bu yana Batı Şeria ve Gazze’de 145 gazeteciyi ve en az 320 sağlık personelini tutuklamıştır. Savaşın başlangıcından bu yana verilen yeni idari gözaltı kararları ile yeniden göz altına alma kararlarının sayısı, çocuklara ve kadınlara yönelik emirler de dahil olmak üzere on bini aşmıştır. 

Devam eden tutuklamalara, şiddetli saldırı ve darp, tutukluların ve ailelerinin tehdit edilmesi, Filistinlilerin evlerine sabotaj düzenlenmesi ve yıkılması, araçlara, paralara ve altın takılara el konulması, özellikle Tulkerim, Cenin ve bağlı kamplarda altyapıyı hedef alan yıkımlar, tutuklu ailelerine ait evlerin yıkılması, aile bireylerinin rehin olarak kullanılması ve tutukluların canlı kalkan olarak kullanılması gibi artan suç ve ihlaller eşlik etmektedir. 

Soykırım savaşının başlangıcından bu yana yürütülen tutuklamalar, evlerinde ve askeri kontrol noktalarında tutuklanan, baskılar sonucu teslim olmak zorunda kalan, rehin tutulan herkesi kapsamaktadır. Ayrıca işgal güçleri, tutuklu ailelerinin de aralarında bulunduğu birçok insanı sahada infaz etmiştir. 

Bu verilere, işgal güçlerinin Gazzeli tutuklulara dayattığı zorla kaybetme suçu sonucunda Gazze’den gelen tutuklular dahil değildir. Ancak işgal güçleri, birçok Gazzeli Filistinlinin tutuklandığını kabul etmiş ve bunların yüzlercesi daha sonra serbest bırakılmıştır. Öte yandan işgal güçlerinin, çalışma izni alarak 1948 yılında işgal edilmiş topraklarda bulunan binlerce Gazzeli işçiyi tutukladığı da kaydedilmektedir. Batı Şeria’da tedavi için bulunan Gazzeli Filistinlilerin yanı sıra yüzlerce Gazzeli işçi de tutuklanmıştır. Ayrıca Gazze’den açıklanan tahminlere göre işgal güçleri, son iki aydır Gazze’nin kuzeyinde tutuklama kampanyası başlatmıştır. 

2024 yılı aralık ayı başına kadar işgal cezaevlerindeki mahkûm ve tutuklu sayısı 10.300’ü aşmıştır. İdari tutuklu sayısı en az 100’ü çocuk ve 22’si kadın olmak üzere 3428 olup, işgal Cezaevleri İdaresi tarafından “yasadışı savaşçı” olarak sınıflandırılan ve bildirilen Gazzeli tutuklu sayısı 1.772’dir. Bu rakamın tüm Gazze tutuklularını, özellikle de işgal ordusuna bağlı askeri kamplarda bulunanları içermediğini unutmamak gerekir. 

Damon Cezaevi’nde bulunan kimlikleri belli olan dört Gazzeli tutuklu kadın da dahil olmak üzere kimlikleri belli olan kadın tutuklu sayısı 89’dur ve bunlardan 22’si idari tutukludur. Bahsedilen kadın mahkûm sayısının Gazze’deki tüm kadın mahkumları içermediğini unutmamak gerekir ki işgal güçlerine bağlı kamplarda da kadın mahkumların olma ihtimali bulunmaktadır. 

Mecdu, Ofer ve Damon hapishanelerine dağıtılmış olan tutuklu çocuk sayısı 300’e ulaşmaktadır ve bu sayıya onlarca olduğu tahmin edilen Gazzeli çocuklar dahil değildir. 

Bu yazı Alquds 360 tarafından hazırlanmıştır, çevirisi Kudüs’te Bugün ekibine aittir.