2019 yılı Ramazan ayında, Mescid-i Aksa’da itikafın erken bir şekilde ilk haftadan başlaması için girişimler gerçekleşmişti. Vakıflar ise tıpkı bugün olduğu gibi Aksa’dan itikafta olanları çıkartmış ve Kıble Mescidi’nin kapılarını itikafa başlayanlara kapamıştı. Aynı şekilde Aksa muhafızları mescidin boşaltılmasını kolaylaştırmış ve sonrasında işgal güçleri saldırılar ile Aksa’yı boşaltabilmişti.

İtikaf, Mescid-i Aksa’yı diğer mescitlerden ayıran önemli münasebetlerden biri sayılıyor ve Müslümanlar, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi de olduğu gibi Mescid-i Aksa’da Ramazan günlerini ibadetle geçirmek adına uzak yerlerden gelerek itikafa girmek istiyor. Ancak Kudüs’ün genelinde Filistinli Müslümanlar ve İsrail işgal devleti arasında her alanda süregelen varlık mücadelesinde itikaf da Müslümanların, Mescid-i Aksa’da tek söz sahibinin Müslümanlar olduğunu gösterdikleri bir çeşit mücadele şekline dönüşüyor.

İşgal devleti İsrail, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Yahudileştirilmesi adına yürüttüğü projede Mescid-i Aksa’da Müslümanlar ve Yahudiler arasında zamansal ve mekansal bölünmeyi gerçekleştirmek amacıyla durmaksızın adımlar atmıştır. Müslümanlara Mescid-i Aksa’da itikafa girmeyi yasaklamak da zamansal bölünmeyi gerçekleştirme projeleri dahilinde yürütülüyordu. Dolayısıyla gece saatleri Mescid-i Aksa muhafızlarından birkaçı hariç Müslümanların mescitte bulunmasına izin vermeyerek ilk adım atıldı. Öncelikle 27 Ramazan gecesi harici itikafı yasaklayarak mescidi Müslümanlardan arındırmayı hedefleyen işgal kuvvetleri, bu süreçte Mescid-i Aksa’yı yerleşimciler için zamansal bölünmeye hazırlamaya çalıştı.

Buna karşılık bir önceki geceden mescide gelerek geceyi mescitte geçiren Müslümanlar işgal kuvvetlerinin bu girişimini engelledi ve bölünmenin gerçekleşmesine fırsat vermedi. Müslümanların direnişi sayesinde işgal kuvvetleri geri adım attı, tam bir itikaf yasağı gerçekleştiremedi ve kısıtlamalar son on güne düşürülerek Mescid-i Aksa itikafa açıldı.

İşgal kuvvetleri son günlerde de İslami Vakıf üyelerine baskı yaparak Mescid-i Aksa’da itikafa girmek isteyen Müslümanları engelleme çalışmalarına devam ediyor. Ancak Esbat Kapısı’ndaki elektronik metal dedektörleri kaldırtan, Rahmet Kapısı Mescidi’ni açtıran ve 28 Ramazan Direnişini gösteren irade, Ramazan ayı boyunca kısıtlamalara maruz kalmadan ve diğer günlerde de Mescid-i Aksa’da itikafa girmenin önündeki engelleri kaldırmaya yetkindir.

Bugün 2019’da yaşananların tekrarına şahit oluyoruz, her ne olursa olsun halk iradesi bu hukuksuz ve insanlık dışı kararların karşısında duracak güçtedir. Resmi cihetler Pesah baskınlarını ve hedeflerini kolaylaştırmak için ne kadar çabalasa da son sözü halk söyleyecektir. Mescid-i Aksa ne dinen ne de hukuken radikal Yahudilerin ibadetlerine açık bir mescit değildir. Doalyısıyla bu ihlallerin hiçbiri kabul edilemez.

“Bu değerlendirme yazısı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Ziad Ibhais tarafından 10.04.2022 tarihinde kaleme alınmıştır.”
“Rica: Tercüme ve düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”