Bayrak Yürüyüşü İçin Bu Siyonist Israr Ne Anlama Gelmektedir?

“Neden Üçüncü Kez Düzenlenmeye Çalışılıyor?”

Birincisi: Siyonistler bu yürüyüşü, Kudüs’teki yıllık egemenliği olarak düşünmektedir. Dolayısıyla Yahudileştirmekte başarısız olduğu Kudüs etrafında büyük bir kalabalıkla ve bayraklarla yürümek, elde edemedikleri Eski Şehir’e hala Arap olan ve hep Arap olarak kalacak kapılarından girmekti:Sahira, Şam ve Esbat Kapıları.

Şam Kapısı Meydanı sadece merdivenleri ve alanı olan bir yer olsa da ana bir merkez olarak görülmesinin sebebi kendilerinin sığınağı olan Kudüs’ün batısındaki Yahudi yerleşimlerine yakın olmasıdır.

Normal milletlerin her sene başkentinde egemenliğini bu şekilde göstermesine gerek var mıdır?

Cevap: Hayır.

O zaman Siyonistler, her sene normal bir millet olmadığının ve Kudüs’ün başkentleri olmadığının farkında bir şekilde bu kutlamaları gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla varlıkları taraflı ve şekliydi. Tarihini de merkezi şehir dokusunu da değiştirmede başarısız oldular. Tüm bu başarısızlığın ana kaynağı ise: Direniş ve sebattır.

İkincisi: Buna dayanarak, Bayrak Yürüyüşü’nün, Siyonistlerin Kudüs üzerindeki sözde “egemenliklerinin” azaldığı bir unvan haline geldiği söylenebilir. Bu nedenle, yürüyüşün düzenlenememesini, 2017’den bu yana Trump’ın kararıyla pekiştirilmiş olmasına rağmen, kırılgan ve gösterişe dayalı “egemenlik” için varoluşsal bir tehdit olarak görüyorlar. Bu da oluşan tehdidin etkisini nükleer silahlara ve yetmiş yıllık askeri üstünlüğe rağmen işgal devleti İsrail’in hayatta kalma sorununa yansıtıyor.

Üçüncüsü: Siyasi bir taktik olarak, yeni hükümetin ciddiyetini ve kararlılığını kanıtlaması için bir fırsattı. Bu yürüyüş son zamanlarda görevinden ayrılan Netanyahu’nun zayıflığını ve Naftali Bennett’in yeni başbakan olarak hala sağına sadık olduğunu göstermektedir. Ancak aynı zamanda, Netanyahu’nun bu hassas ve çelişki dolu hükümeti daha önce kendini birkaç kez etkisiz hale getiren Filistin iradesine karşın erken bir teste tabi tutma bahsiydi. Dolayısıyla bugün iç siyaset, Siyonist anlaşmazlığın bize karşı bir düşmanlık haline geldiği gerçeğinin canlı bir tanığıdır. Tıpkı bizim güçsüz resmi yönetimimiz gibi, rakibini devirmek için bize güvenen bir Siyonist parti var.

Kuşkusuz 54 yıldır işgal edilen bir şehirde, nükleer silahlara, mutlak askeri üstünlüğe ve Amerika’nın başkent olarak tanımasına, uluslararası desteğine ve Arap suç ortaklığına sahipken yürüyüş düzenlemenin mucizevi bir yanı yoktur. Esas mucize, yürüyüşü iki kez yapmaktan alıkoymak, 28 Ramazan’da Mescid-i Aksa baskınından alıkoymak ve sizin sözde “egemenliğinizi” alanlarımızda bayraklarınızı çekebilecek duruma gelebilmeleri için sürüklemektir. O zaman buranın bizim alanımız olduğunu ve bayraklarınızı her yerde yükseltmekle bizim alanımızda dalgalandırmanın aynı şey olmadığını kabul ediyor demektir.

Bizim alanlarımızda bayraklarını yükseltmek için üç denemeye, arabulucuya, güvenlik değerlendirme toplantısına, binlerce polis ve sınır muhafızına ve Amerikan desteğine ihtiyaçları vardı. Yine de tüm bunlara rağmen kolayca gerçekleştiremediler.

“Bu değerlendirme yazısı Kudüs Araştırmacısı Ziad Ibhais tarafından kaleme alınmıştır.”

“Rica: Tercüme ve düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”