Tüm bu yaşananlar, bir haber bültenini haberlerle doldurabileceğiniz ve sonuçlarını ölüm, yaralanma ve kayıp sayıları gibi bir dizi açıklama ve bilanço ile kaydedebileceğiniz sıradan olaylar değildi; aksine çok daha fazlasıydı.

Bu olaylar bir nevi her iki tarafın kitlelerini takip etmek için grafiklerde reyting rekorları kıran popüler bir drama yerindeydi. Değerlendirmelerin yaklaşan büyük olaylardan söz ettiği Ramazan gecelerinden birinde patlak veren bu olay, tüm detaylarıyla sarsıcıydı. Olay süresince baş kahramanlarının, ne adının ne de sayısının bilindiği karmaşık bir olay örgüsü vardı. Bu bilinmezlikle de kalınmamış kahramanın önce bir kişi olduğu daha sonra iki üç kişi olduğu, ancak en sonunda yalnızca bir kişi olduğu açıklanılmıştı. Karşımızda birden fazla yerde çekilmiş ya da dünya turizminin ve “İsrail devletinin” yoğunlaştığı bu “şaşaalı” caddede, olağan coğrafyasında yaşanmış karmaşık bir olay örgüsü vardı.

Olaylar bu caddede, bir noktadan başka bir noktaya intikal etmişti. Art arda gelen haberler, olayların bu denli eş zamanlı yaşanmasındaki büyük şaşkınlıkları dile getirirken aynı saatte ve farklı yerlerde yaşanan bu olaylar silsilesini çözmek için arama haritalarında gözler adeta dört bir yana ayrılmıştı. Ancak faillerin sayısı ve birden fazla olay yeri olması işleri karıştırmış ve zaman daralmıştı, artık onlarca telefon kamerası olay yerini aktarır hale gelmişti. Öte yandan “kahramana” yaklaşmaya çalışarak bu gizemli, heyecanlı ve soğuk karanlık gözlemleniyordu. Üstelik olay hakkında onlarca senaryo yazıldı, bir bakıyorsunuz fail görünmez oluyor, bir yerden ve olaydan başka bir yere aktarılıyor ya da birken üç oluyor…

Her defasında da onları görünümü ve imajıyla aldatıyordu: Bazen arka fonda sırt çantası ile siyah beyaz bir müphemlik içinde gizleniyor bazen de caddelerde ve ara sokaklarda panik halinde kaçanları kovalayan gizli görüntüler şeklinde ortaya çıkıyordu. Önce gerçek kimliğini buluyor sonra onu da reddediyorlardı. Meraklar, tüm İsrail güçlerinin olay yerine gelmesiyle bir anda artıyordu:

Polisler, askerler, istihbarat güçleri, Musta’ribeen birimleri, Yamam birimi, Metkal, Shemagh ve Lothar… Varı yoğu araştıran askeri helikopterler, polis arabaları, suratsız atlı birlikler, zırh ve silahlarla donanmış askerler…

Ambulans ve polis sesleri ise birbiri ardına yaşanan bu olayların fon müziği haline gelmişti.

Gece her anıyla heyecan doluydu, zafer naralarıyla Kesr Emvac operasyonu ilan edilmişti. Öyle bir zamanlamaydı ki yaşanmasını bu gizemli “kahraman” haricinde kimse beklemiyordu. Çok geçmeden milyonlarca insan gizemli kahramanı telefonlarından araştırmaya başladı.

Her dakikasında yeni bir ayrıntı ortaya çıktığından en ufak bir kelimenin bile yerinin değişmesi yeni bir anlam ortaya koyuyordu.

Bir dakikanın bile gecikmesi, o anın heyecanını arayan yazarlar için insanları daha büyük bir perspektiften olan biteni izlemeye iten sanal bir atmosfer oluşturmak için yeterliydi.

Olayların şokunu üstünden atamamış başka bir izleyici türü daha vardı. Bunlar, arabaların üstünde kutlama yapıyor, tatlı dağıtıp sloganlar atarak tekbirler getiriyorlardı. Gözleri yaşlı ve bağırmaktan sesleri kısılmış bir şekilde gruplar halinde veya münferit olarak sokaklara çıkıyorlardı.

Dizengoff’daki bu operasyon, kamptan çıkan bu kahramanın “öldürülmesi” ile bitmiyor, aynı zamanda yüz binlerce Filistinlinin duygularıyla oynuyordu. Bu hareketiyle onlardan hüsran perdesini ve üzerlerine sinmiş umutsuzluğu kaldırıyor bu da onları daha kararlı ve azimli kılıyordu. Gençliklerinin en coşkulu zamanında, bu gençlere kısıtlanamayacak bir irade ve hesaba katamayacakları bir ilham veriyordu.

Garip olansa, bunca psikolojik hazırlık tekrar bir devrim ve patlamayı söz konusu ederken “İsrail” de bu saldırganlığına rağmen yöntemleri, yaklaşımı ve büyütmesi ile bu patlamalara katkı sağlıyordu. Rejim, olaylara içten müdahele etme yetkisini, üstünlüğüyle psikolojik caydırıcılığını ve ikna yeteneğini kaybetmişti. Dolayısıyla, kendi medyasını ve güvenliğini yönetmede yeniden hataya düşmüştü. Gözetleme, olayları takip etme gibi kendi idaresi ve siyasetindeki hatta normalleşme sürecindeki başarısızlığını gözler önüne serdi… Üstelik Oslo barış sürecinin gölgesinde büyüyen bir gencin darbesiyle sağlam kalesini, tam da orta yerinde kaybetti.

Gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden bu heyecanlı gösterinin sonu genç adamın herhangi bir direniş grubuyla bağlantısının olmadığının ve adli sicilinin temiz olduğunun ortaya çıkmasıyla daha da dikkat çekmişti. Böylece gösterinin en son sahnesi, şu mesajı veriyordu: “Bir Filistinli her an yanan bir ateşe dönüp ortalığı kasıp kavurabilir, onları, Fedaileri bu hale getiren mecvut düzen her an yıkılabilir. Bu kanlı sistemi düzeltmeye yönelik atılan tüm adımlar, onun yıkımına daha çok sebep olacaktır.”

“Bu değerlendirme yazısı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Dr. Osama Alashqar tarafından 08.04.2022 tarihinde kaleme alınmıştır.”

“Rica: Tercüme ve düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”