İşgal devleti İsrail, Mescid-i Aksa baskınlarını Kudüs’ü Yahudileştirme projesinde mihenk taşı olarak görüyor. Bu çerçevede de her geçen yıl, yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya neredeyse her gün gerçekleştirdikleri baskınların sınırlarını genişleterek katılımcı sayısını arttırmayı ve baskın içeriğini genişletmeye çalışıyor. Son yıllarda ise baskınların temel amacı iki hedef üzerinde odaklanmış durumda:

· Yerleşimcilerin baskın sırasında aleni şekilde toplu ve sesli ibadet etmelerine izin verilmesi

· Müslümanların kutlamalarıyla Yahudi kutlamalarının çakıştığı günlerde Mescid-i Aksa’da bulunma önceliğinin Yahudilere ait olması

2019’un ikinci yarısından itibaren işgal devletinin Mescid-i Aksa baskınlarında izlediği siyaset değişti. Daha önce Müslümanların bayram günlerinde ve Ramazan’ın son on günü Mescid-i Aksa’da yerleşimcilerin baskınlarına izin verilmezken son yıllarda, köklü değişikliklere gidildi. İlk aşama Ramazan’ın son on günü baskın yasağının kaldırılmasıyla başladı ve gitgide Mescid-i Aksa’da itikafta bulunan Müslümanlar üzerindeki baskı ve engellemeler arttırıldı. Geçtiğimiz üç yıl içinde işgal devletinin bu siyaseti sonucu Kudüs ve Mescid-i Aksa, Müslümanların en özel günlerinde işgal devletinin saldırılarına maruz kaldı:

1- 2 Haziran 2019’da 28 Ramazan’a denk gelen Kudüs Günü baskını sırasında 1179 yerleşimci baskına katıldı.

2- 11 Ağustos 2019’da Kurban Bayramı’nın ilk gününde yerleşimcilerin Tapınak’ın Yıkılışı anma gününde 1340 yerleşimci baskına katıldı.

3- 10 Mayıs 2021 Ramazan’ın 28’inde işgal kuvvetleri sabahın erken saatlerinde Mescid-i Aksa’ya baskın gerçekleştirdi.

4- 18 Temmuz 2021’de Zilhicce’nin sekizi Terviye gününde Tapınak’ın Yıkılışı anısında 1540 yerleşimci Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek dini ritüeller gerçekleştirdi.

İsrail işgal devleti, Mescid-i Aksa’ya yerleşimcilerin baskınlarını arttırarak Müslümanların Mescid-i Aksa’daki hakimiyetlerini ve mescitle olan bağlarını adım adım zayıflatarak mescidin hakimiyetini ele geçirmeye ve kendi planlarını uygulamaya koymayı hedeflemektedir.

Baskınların asıl hedefi, Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar ve Yahudiler arasında zamansal ve mekansal bölünme projesini geçmiş, Tapınak Gruplarının Tapınak’ın Fikri İnşası adını verdikleri projeyi gerçekleştirmek olmuştur. Bu vizyonla baskınlara ağırlık veren Tapınak Grupları, Mescid-i Aksa’daki ritüellerini artık sanki Mescid-i Aksa yerine Tapınak inşa edilmişçesine gerçekleştirerek yerleşimcileri zihnen bu fikre hazırlamaktadır.

Her geçen gün Filistinli Müslümanlar, işgal polisi ve devletinin yürüttüğü türlü projelere rağmen Mescid-i Aksa’da var olma ve mescidi koruma mücadelesini sürdürmeye tüm dünya Müslümanları adına devam etmektedir.

“Bu değerlendirme yazısı Kudüs Araştırmaları Uzmanı Ali İbrahim tarafından kaleme alınmıştır.”
“Rica: Tercüme ve düzenlenmesi Kudüs’te Bugün ekibi tarafından gerçekleşmiş olup izinsiz paylaşılmaması rica olunur.”